Ozon Tedavisi

Son yıllarda hastalıkların tedavisinde rutin yöntemlere yardımcı olarak tercih edilen ozon terapisi, oksijenin ‌triatomik ve kararsız bir formu olan ozon kullanılarak uygulanır. Oksijen terapisi olarak da adlandırılan bu tedavi; deri hastalıklarından enfeksiyon hastalıklarına kadar birçok durumda hekimlerin önerileri doğrultusunda tedavi sürecinin önemli bir kısmını oluşturabilir.

Ozon nedir?

Ozon aslında 3 atomlu oksijen molekülüdür. Soluduğumuz havada bulunan oksijen molekülü 2 atomlu ve oldukça kararlı iken ozon molekülündeki oksijen atomları kararsızdır ve molekül kolayca atomlarına ayrılır.

Ozon nasıl elde edilir ?

Aslında atmosferin yerden 20-30 km yüksekliğinde güneşten gelen ultraviyole ışınların oksijen molekülüne çarpmasıyla ozon gazı oluşur. Ozon tabakası dünyamızı güneşin zararlı etkilerin korur.Dünyayı çepeçevre saran bu gaz tabakası altında onun koruyucu etikisi ile yaşamaktayız ve uzun bir süredir bu gaz endüstriyel alanın dışında medikal olarakta kullanılmaktadır. Medikal tedavide kullanılan ozon gazı bazı özel cihazlar ile soluduğumuz havadan oksijeni alarak cihaz içerisinde jenaratörlerinde ozon gazına çevirmektedir. Cihazdan istenilen ozon miktarı ve konsantrasyonu ozon terapisti tarafından ayarlanmaktadır.

Ozonun kullanım alanları nelerdir?

1960 lardan bu yana su yüzeyinin kimyasal olarak kirlenmesi ile Ozonun dezenfektan etkisinin farkına varılmış ve temizleyici özelliği ile su arıtmalarında ve temizlikte kullanılmaya başlamıştır. Ozon tüm dünyada başta şehir şebeke suyunun sterilizasyonunda olmak üzere, besinlerin saklanmasında, tarımda, su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılmaktadır. Endüstriyel ozon, atmosferde bulunan oksijen gazından elde edilen ozon gazı ile havanın karışımından oluşur. Ozon (O3) 19.y.y.'ın ortalarında keşfedilmiş bir moleküldür. İlk ozon jeneratörünün patenti 1896'da Nikola Tesla tarafından alınmıştır ve tesla Ozon Şirketi kurularak suların dezenfeksiyonu yapılmaya başlanmıştır.

Medikal ozon tedavisi nedir ?

Medikal ozon tedavisi, ozonun tıbbi kullanımıdır. Endüstriyel ozondan farklı olarak medikal ozon saf medikal oksijenden elde edilen ozon gazı ile oksijen karışımından oluşur ve içeriğindeki ozon/oksijen konsantrasyonu tam ve istendiği şekilde ayarlanabilir. Ozon molekülü tedaviden hemen once hazırlanarak hastaya verilir.Ozon tedavisi yaklaşık 150 yıldır kullanılan bir tedavi metodudur. İlk olarak yaralardaki bakterilerin temizlenmesi amacıyla 'oksijenli su' olarak 1.Dünya Savaşı yıllarında kullanılmaya başlanmıştır.

Ozon vücudumuza nasıl uygulanır ?

Ozon gazı vücudumuza değişik yollarla uygulanabimektedir. Ozon gazının solunması zararlıdır. Direk damara gaz verilmesi gibi bir uygulamada söz konusu değildir fakat vücudumuza ki bazı eklem , bağırsak, dış kulak yolu gibi boşluklara direkt uygulanabilir. Uygulama yöntemlerinden bahsedecek olursak;
  1. Damardan alınan kanın ozonlanması ve kişiye verilmesi: Kişiden uygun şartlarda alınan kanın kapalı devre bir sistem içinde ozon gazı ile karşılaştırılması ve kişiye geri verilmesi ozon tedavilerinde Majör tedavi denilen ana tedavi şeklini oluşturur. Majör otohemoterapi, en yaygın kullanılan bu metotla 50-200 ml kan alınarak, dozu belirlenmiş ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir. Genellikle haftada 2 veya 3 defa en az 10 seans olacak şekilde protokol belirlenir ve uygulanır. Ana tedavi yöntemidir. Diğer ozon tedavileri ile desteklenebilir.
  2. Adeleden ozonlanmış kanın verilmesi (Minör otohemoterapi) Kişiden alınan 2-5 cc kan, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilmesidir.
  3. Torbalama(Torba ve kupa ile ozon uygulanması): Bölgesel olarak tedavi edilecek alana ozon gazının uygulanması işlemidir. El ve ayaklar özel bir torba içine sokularak nemlendirilir ve cildin ozonu emmesi sağlanır.
  4. Vücut boşluklarına ozon gazı verilmesi: Rektal, vajinal ve kulak yoluna püskürtme ile ozon verilmesidir. Makattan ozon gazının verilmesi, ülseratif kolit, Crohn hastalığı gibi iltihabi barsak hastalıkları adı verilen bir hastalık grubunda uygulanmaktadır. Hasta kendi kendine uygular, tek kullanımlık tüp ve torbalar kullanıldığı için hijyeniktir.
  5. Eklem içine ozon gazı verilmesi: Ağrılı iltihabi eklem romatizması olan artrit ve tekrarlayan artroz gibi hastalıklarda uzman doktorlar tarafından çok yavaş olarak eklem içine ozon gazı verilir.

Ozonun vücudumuza nasıl etki eder?

  1. Ozon bağışıklık sistemini düzenler.
  2. Ozon dokulara ve hücrelere oksijen iletimini arttırır.
  3. Ozon direkt temas halinde bakteri ve virusları öldürür.
  4. Ozon hücrelerin enerji üretimini arttırır.
  5. Ozon vücudum antioksidan sistemlerini aktive eder.
  6. Ozon kanser hücrelerinin yok edilmesinde yardımcıdır.
  7. Ozon genel metabolizma hızında artışa neden olur.
  8. Ozon kollajen doku aktivasyonunu ve eklem-kıkırdak dokusunda yenilenmeyi sağlar.
Ozon yaşam süresinin kaliteli bir şekilde uzatılması, daha dinç ve enejisi yüksek bir hayat için yapılabilecek bir destek tedavisidir.

Ozonun yan etkileri nelerdir?

Ozon tedavisinde 'yan etkiler' yerine 'yan yararlar' dan bahsetmek daha doğru olacaktır. Ozon tedavisi sırasında diabet ve hipertansiyonda regülasyon, asidite azalması gibi ek faydalar da elde edilmektedir. Ozon tedaivisi Glukoz-6 fosfat Dehidrogenaz eksikliği görülen hastalarda kullanılması sakıncalıdır. Bu hastalık genellikle Akdeniz yöresinde sık görülsede çocukluk döneminde tanısı konulan nadir bir hastalıktır.

Hangi Hastalıklarda kullanılabilir?

  • Dolaşım bozukluklarında (Raynaud Sendromu, Burger Hastalığı gibi)
  • Genel bağışıklık sistemini güçlendirmede
  • Diabette Pankreas hücrelerinin yenilenmesinin artırılarak ilaç ihtiyacının azaltılmasında
  • Tip II diabet, hipertansiyon, trigliserit yüksekliği, bel çevresinde yağlanma ve kilo artışı ile damar sertliğinin bir arada bulunduğu metabolik sendromda
  • Diabetik ayak ve ayağın mantar enfeksiyonlarında
  • Kolit hastalığında atakların sayı ve şiddeti ile ilaç ihtiyacının azaltılmasında
  • Kireçlenme olan eklemlerde eklem içi uygulamalarla eklem kıkırdağının desteklenmesinde
  • Romatizmal hastalıklarda ağrı kontrolünde, eklem deformasyonlarının önlenmesinde
  • Fibromiyalji, kronik yorgunluk, yaygın kas ağrıları ve enerji eksikliklerinde
  • Uyku bozukluklarında
  • Ani iştme kaybı, kulak çınlaması ve baş dönmelerinde
  • Kronik obstrüktif akciğer hastalığında (KOAH), astım ve allerjilerde
  • Yanık tedavisinde
  • Ameliyat yaralarının hızlı iyileşmesinin sağlanmasında
  • Bel ve boyun fıtıklarında
  • Hepatitlerde karaciğer fonksiyonlarını korunmasında
  • Zona ve genital herpes tedavisinde
  • AIDS tedavisinde
  • Vajinal bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarının tedavisinde
  • Kanser tedavilerinde sırasında genel vücut sağlığına destek tedavisi olarak
  • İnflamatuar ve otoimmün hastalıklarda (romatoid artrit, Multiple Skleroz gibi)
  • Gözde sarı nokta hastalığı tedavisinde destek olarak
  • Well-aging, yaşlanma etkilerini geciktirmede
  • Lipoliz ile bölgesel zayıflama ve selülit tedavisinde
  • Sporcularda destek tedavi olarak

Yazar: admin