Mide ve bağırsaklarımız yediğimiz yemeğin sindirimini sağlayan en önemli organlardır. Midede olmasa da bağırsaklarımızda bizimle birlikte yaşayan bir çok faydalı mikroplar bulunmaktadır.
Mide ve bağırsak sstemimizin de bir çok hastalığı mevcuttur. Bunlara kısaca bir göz atalım.
Gastrit nedir ?
Gastrit midenin iç yüzeyini kaplayan dokunun iltihabıdır. Mide içerisinde asit miktarının artması,
(asitli yiyeceklerin tüketimi, stres, asist salgılayan tümörler) ile birlikte midenin kanlanmasını bozan
ilaçlar (ağrı kesici ilaçlar) gastritin en sık sebeplerindendir. Akut ve kronik olarak ikiye ayrılır. Kronik
gastritte besinlerin sindiriminde de sorun olmaktadır. Normal bir midede bulunmayan Helicobakter
Pylori isimli bir mikropta uzun yıllar mide içerisinde yaşayıp gastrite hatta mide kanserine yol
açabilmektedir.
Reflü nedir ?
Reflü midenin asitli içeriğinin yemek borusuna temas etmesi sonucu göğüs kafesine vuran ekşime,
yanma ve göğüs ağrısı oluşturabilen bir hastalıktır. Yemek borusunda reflü sebebiyle yara
oluşabilmekte uzun süren reflü durumunda da yemek borusu kanseri gelişebilmektedir. Mide ile
yemek borusu arasında mide asidinin yukarı geçmesini engelleyen bir kapak bulunmaktadır. Bu
kapak bir çok kişide gevşemiş hatta fonksiyonunu kaybetmiş olabilir. Bu kapağın yeterli çalışıp
çalışmadığını endoskopik ile anlayabiliriz.
Endoskopi Nedir?
Endoskopi ucunda ışık ve kamera bulunan ince parmak kalınlığında bir aygıttır. Bu aygıt sayesinde
midemize, onikiparmak bağırsağımıza ve kalın bağırsağımızın içine bakılabilmektedir. Günümüz
teknolojisinde bu işlem esnasında hastalar uyutulmakta ve işlemde herhangi bir rahatsızlık
duymamaktadır.
Ülser nedir ?
Ülser bulunduğu yerde doku kaybına neden olmuş bir yara çeşididir. Mide ve bağırsaklarımızda
endoskopik işlem ile görülebilen bir hastalıktır. Ülser vücudumuz tarafından iyileştirilebilen bir
yaradır fakat bazı ülser nedenleri kanser olabileceği unutulmamalıdır. Bu yüzden ülser hastalığının
takibi çok önemlidir. İyi huylu ülser yaraları tedavi ile iyileşebilirken kötü huylu ülser tedavisi
ameliyat gerektirebilir.
Stres ve bağırsaklarımız.
Bağırsaklarımız sürekli bir hareketi vardır ve bu hareket ile içerik ilerlemesi sağlanır. Duygusal
stres bu hareketin düzenini bozabilir. Şişkinlik, gurultu, karın ağrısı, kabızlık ve ishal atakları
stresin yoğun olduğu durumlarda oluşabilir eğer bu şikayetler 50 yaşın üzerinde ise kanser
şüphesini ortadan kaldırmak için dışkı tahlili veya kolonoskopi yaptırmak gerekir.
İshal
İshal, dışkının normalden çok daha cıvık ve bağırsak hareketlerinin bozulması sonucu sürekli
tuvalete gitme isteği olarak adlandırılabilir. Bir günde üç defadan fazla sulu dışkılamayı ishal olarak
kabul edilmektedir. İshal belirtileri sulu veya cıvık dışkılama, acil dışkılama ihtiyacı ve bunu
tutamama, sürekli tuvalete gitme isteği, susuzluk, bulantı ve kusma, ateş yükselmesi, halsizlik,
karın bölgesinde gaz ve ağrı gibi sayılabilir. Eğer ishal uzun sürüyor ise ishalde kan görülmüşse
mutlaka bir doktorunuza görünmek gerekir.
Kabızlık
Haftada 3 den az dışkılama kabızlık olarak değerlendirilir. Kabızlığın en sık sebebi yetersiz sıvı
tüketimidir. Tıkanıklık yaratacak herhangi bir sorun yok ise kabızlık; kansızlık, hipotiroidi,
hipokalsemi, stres, hareketsiz yaşam nedeniyle oluşabilmektedir. Kronik kabızlıkta bağırsağın
sinirsel aktivitesinde sorun olabilir.